Throughout the history of cinema, he has resorted to different patterns in a quest for methods of creating the narrative. The art of cinema adopted a classic or conventionally attributed narrative structure in its depiction of the story in its early years as a characteristic. Cinema, which developed its language-narrative ability over time, made storytelling using modern narrative structures, especially in the era of Soviet filmmakers, and allowed the viewer to encounter a new type of narrative. Modern narrative, the passive position of the audience; it has created a new audience profile and language of cinema that decries, questions, and helps establish cause-and-effect relationships between event patterns. In doing so, he decried the power of fiction and assembly as a tool, trying to create a balance of meaning between the visible and the unseen.
The neoformalist approach, which emerged as an important language in supporting the narrative of form, began with films belonging to the 95 movement and led to the formation of a new school in the formalist approach, as well as breaking the traditional narrative structure of cinema. The neoformalist approach has brought a new perspective to the process of understanding the film as a narrative genre accepted in literature in terms of the viewer's interpretation of the event rather than looking at the screen with a habit. Based on this, this study aims to describe the theoretical framework of the neoformalist narrative, which is not very much included in the literature in terms of narrative types, through the film “Labirent”.
Sinema tarihi boyunca anlatıyı oluşturma yöntemleri açısından bir arayış içinde farklı kalıplara başvurmuştur. Sinema sanatı, bir karakteristik kazanmaya başladığı ilk yıllarda öykünün betimlenmesinde klasik ya da geleneksel olarak atfedilen anlatı yapısını benimsemiştir. Zamanla dil-anlatım yetisini geliştiren sinema, özellikle Sovyet Sinemacılar döneminde modern anlatı yapılarını kullanarak öyküleme yapmış ve izleyicinin yeni bir anlatı türü ile karşılaşmasını sağlamıştır. Modern anlatı, seyircinin pasif konumdan çıkarak; düşünen, sorgulayan, olay örüntüleri arasında sebep-sonuç ilişkisi kurmasına yardımcı olan yeni bir izleyici profili ve sinema dili oluşturmuştur. Bunu yaparken araç olarak kurgu ve montajın gücünden faydalanmış, görünen/görünmeyen arasında bir anlam dengesi oluşturmaya çalışmıştır.
Biçimin anlatıyı desteklemesinde önemli bir dil olarak ortaya çıkan neoformalist yaklaşım, 95 akımına ait filmlerle başlamış ve sinemanın geleneksel anlatı yapısını kırmasının yanında, biçimci yaklaşım içinde yeni bir ekolün oluşmasını sağlamıştır. Neoformalist yaklaşım, izleyicinin bir alışkanlıkla ekrana bakmasından çok; düşünüp olayı yorumlaması açısından literatürde kabul görmüş bir anlatı türü olarak filmin anlama sürecine yeni bir bakış açısı getirmiştir. İşte buradan hareketle bu çalışma, anlatı türleri açısından literatürde çok da fazla yer almayan neoformalist anlatının kuramsal çerçevesini “Labirent” filmi üzerinden betimlemeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Radio-Television |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | September 6, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |