100 yılı aşan sinema tarihi içerisinde izlediğimiz tüm filmler ister Aristo’nun poetikasına sımsıkı sarılmış isterse Brecht’çi estetikle yoğrulmuş olsun; anlatının izleğine yerleştirilen tüm olaylar dizisi, karakterin yapıp ettiklerinin toplamıdır. Yani tüm senaryo kuramcılarının da dediği gibi “olay yoksa bir karakter de yok eğer bir karakter yoksa ortada izlenecek bir film de yok” demektir. Özellikle senaryo yazımında ya da öykü oluşturmada ya da bu anlatıların analizinde Rus Biçimci Vladimir Probb”un “Masalın Biçimbilimi” Yapısal Kuramcı Greimas’ın “Eyleyenler Şeması” ya da Freud’un ardılı Jung’un “Arketipler” yaklaşımı diğer yandan Joseph Campell’ın “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu” ya da Christopher Vogler’in kahramanın yolculuğunu film biçimiyle yeniden yorumlayan yaklaşımı en yaygın kullanılan alanlardır. Ama tüm bu yaklaşımlar karakterin motivasyonundan çok evrensel bilinçaltının ürünleri olan arketiplerin yapısı üzerine yoğunlaşmıştır. Ancak senaryo yazım teknikleri açısından karakterin eyleme geçmesinin sağlayan arzu ve gereksinimler üzerine şu ana kadar çok fazla bir çalışmaya rastlanmamıştır. Özellikle öykü ve senaryo yazımı konusunda önde gelen eserlerin bu konu üzerinde detaylı durmadığı görülmektedir.
yOK
Yok
Yok
Whether all the films we watch in the history of cinema for more than 100 years are tightly wrapped in Aristotle's poetics or kneaded with Brecht's aesthetics; The entire sequence of events placed in the narrative track is the sum of what the character has done. In other words, as all script theorists say, "if there is no event, there is no character, if there is no character, there is no movie to watch." Especially in scriptwriting or in story creation or in the analysis of these narratives, the Russian Formalist Vladimir Probb's "Morphology of the Tale" Structural Theorist Greimas's "Acting Scheme" or Freud's successor Jung's "Archetypes" approach, on the other hand Joseph Campell's approach. “The Hero's Journey” or Christopher Vogler's approach that reinterprets the hero's journey in film form are the most widely used fields. But all these approaches focused on the structure of archetypes, which are the products of the universal subconscious rather than the motivation of the character. However, in terms of scriptwriting techniques, there has not been much work so far on the desires and needs that enable the character to act. It is seen that the leading works especially in the field of story and script writing do not dwell on this subject in detail.
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Radyo-Televizyon |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021Cilt: 3 Sayı: 1 |